İklim değişikliği Türkiye’de insan hareketliliğini etkiliyor
İklim değişikliği Türkiye’de insan hareketliliğini etkiliyor
Boğaziçi Üniversitesi ve VUB'nin Schneider Electric destekli raporu, iklim değişikliğinin Türkiye'de göç ve dayanıklılık üzerindeki etkilerini ortaya koydu. Artan sıcaklık, su stresi ve azalan tarımsal üretim, iç göçe ve kentsel altyapı baskısına yol açıyor.
Haber Giriş Tarihi: 13.11.2025 16:10
Haber Güncellenme Tarihi: 13.11.2025 17:48
Kaynak:
Haber merkezi
Boğaziçi Üniversitesi ve Vrije Universiteit Brussel araştırmacıları tarafından Schneider Electric’in katkılarıyla gerçekleştirilen çalışma, iklim değişikliğinin Türkiye ve çevresinde göç, yerseçmleri ve bölgesel direnç üzerindeki etkilerini veriye dayalı şekilde gözler önüne serdi.
İSTANBUL (İGFA) - Türkiye Bilişim Vakfı – Be Node Research çatısı altında yayımlanan rapor, IPCC Altıncı Değerlendirme Raporu (AR6) senaryoları ile ulusal istatistikler ve toplumsal araştırmalar ışığında iklim değişikliğinin insan hareketliliği üzerindeki etkisini değerlendiriyor. Araştırma, artan sıcaklıklar, su kaynakları üzerindeki baskı ve tarımsal üretimdeki azalışın kırsal geçim kaynaklarından şehirleşme şekillerine dek geniş bir etki sahasına sahip olduğunu öne çıkardı.
Rapor, özellikle su kıtlığı ve tarımsal verimliliğin düşmesi gibi etkenlerin iç göçü artıracağı, şehirlerde altyapı ve hizmetler üzerinde yük oluşturacağı, yaşlılar, kadınlar ve engelliler gibi toplum kesimlerinin "zorunlu hareketsizlik" yüzünden yeni hassasiyetlerle karşı karşıya kalacağını belirtiyor.
Türkiye'nin, Suriye, Irak, İran ve Orta Asya’daki çevresel hassasiyetler sebebiyle hem hedef hem geçiş yeri hem de yönlendirici bir pozisyonda bulunduğu ifade edilen rapor, ülkenin iklim değişikliğine karşı proaktif stratejiler geliştirmesi gerektiğini vurguluyor.
Kırsal bölgelerde yerleşik kalmayı destekleyici sosyal ve ekonomik koşulların güçlendirilmesi, tarımsal üretimin iklim değişikliklerine dayanıklı hale getirilmesi ve su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi, şehirlerde ise göçle büyüyen yerleşim alanlarının planlı altyapı ve toplumsal uyum politikalarıyla desteklenmesi, raporda dikkat çeken politika önerileri arasında yer alıyor.
Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölge Başkanı İsmail Yamangil, çalışmanın iklim değişikliğinin toplumsal etkilerini birçok katmanda ortaya koyduğunu ifade ederek, veri temelli ve disiplinler arası yaklaşımların önemli olduğuna işaret etti.
Başlangıç Noktası Lideri Cem Leon Menase ise, bu raporun kurumlar ve toplumlar için geleceğe hazırlıklı olabilecekleri bir yol haritası sunduğunu belirtti.
Kaynak: Haber merkezi
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Copy the following script and place it in the site where you want the ad to display:
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İklim değişikliği Türkiye’de insan hareketliliğini etkiliyor
Boğaziçi Üniversitesi ve VUB'nin Schneider Electric destekli raporu, iklim değişikliğinin Türkiye'de göç ve dayanıklılık üzerindeki etkilerini ortaya koydu. Artan sıcaklık, su stresi ve azalan tarımsal üretim, iç göçe ve kentsel altyapı baskısına yol açıyor.
Boğaziçi Üniversitesi ve Vrije Universiteit Brussel araştırmacıları tarafından Schneider Electric’in katkılarıyla gerçekleştirilen çalışma, iklim değişikliğinin Türkiye ve çevresinde göç, yerseçmleri ve bölgesel direnç üzerindeki etkilerini veriye dayalı şekilde gözler önüne serdi.
İSTANBUL (İGFA) - Türkiye Bilişim Vakfı – Be Node Research çatısı altında yayımlanan rapor, IPCC Altıncı Değerlendirme Raporu (AR6) senaryoları ile ulusal istatistikler ve toplumsal araştırmalar ışığında iklim değişikliğinin insan hareketliliği üzerindeki etkisini değerlendiriyor. Araştırma, artan sıcaklıklar, su kaynakları üzerindeki baskı ve tarımsal üretimdeki azalışın kırsal geçim kaynaklarından şehirleşme şekillerine dek geniş bir etki sahasına sahip olduğunu öne çıkardı.
Rapor, özellikle su kıtlığı ve tarımsal verimliliğin düşmesi gibi etkenlerin iç göçü artıracağı, şehirlerde altyapı ve hizmetler üzerinde yük oluşturacağı, yaşlılar, kadınlar ve engelliler gibi toplum kesimlerinin "zorunlu hareketsizlik" yüzünden yeni hassasiyetlerle karşı karşıya kalacağını belirtiyor.
Türkiye'nin, Suriye, Irak, İran ve Orta Asya’daki çevresel hassasiyetler sebebiyle hem hedef hem geçiş yeri hem de yönlendirici bir pozisyonda bulunduğu ifade edilen rapor, ülkenin iklim değişikliğine karşı proaktif stratejiler geliştirmesi gerektiğini vurguluyor.
Kırsal bölgelerde yerleşik kalmayı destekleyici sosyal ve ekonomik koşulların güçlendirilmesi, tarımsal üretimin iklim değişikliklerine dayanıklı hale getirilmesi ve su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi, şehirlerde ise göçle büyüyen yerleşim alanlarının planlı altyapı ve toplumsal uyum politikalarıyla desteklenmesi, raporda dikkat çeken politika önerileri arasında yer alıyor.
Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölge Başkanı İsmail Yamangil, çalışmanın iklim değişikliğinin toplumsal etkilerini birçok katmanda ortaya koyduğunu ifade ederek, veri temelli ve disiplinler arası yaklaşımların önemli olduğuna işaret etti.
Başlangıç Noktası Lideri Cem Leon Menase ise, bu raporun kurumlar ve toplumlar için geleceğe hazırlıklı olabilecekleri bir yol haritası sunduğunu belirtti.
Kaynak: Haber merkezi
En Çok Okunan Haberler