Bursa Nilüfer Belediyesi Spor Manifestosu’nu tanıttı

Bursa Nilüfer Belediyesi, kentin spor vizyonunu ve stratejilerini tanıtan “Nilüfer Spor Manifestosu”nu organize edilen özel bir geceyle duyurdu.

BURSA (İGFA) - Bu belge, Türkiye’deki belediyeler arasında sporun bir kamu politikası ve yaşam kültürü olarak ele alındığı ilk manifesto olma özelliğini taşıyor ve sporu yalnızca sportif başarılar çerçevesinde değerlendirmeyen kapsamlı bir yaklaşım sunuyor.

Sağlıklı bir kentleşme, toplumsal katılımın güçlendirilmesi ve genç nesillerin potansiyelini ortaya çıkarmak amacıyla yola çıkan Nilüfer Belediyesi, Türkiye’de bir ilk olarak kabul edilen “Spor Manifestosu”nu açıkladı. Bu manifesto, sporu sadece yaşam tarzı olarak değil, aynı zamanda sosyo-kültürel kalkınma için bir merkez olarak görüyor ve toplumsal değişimin en etkin araçlarından biri olarak tanımlıyor.

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir tarafından açıklanan manifesto; kapsamlı analizlerle eğitim, sağlık, kent güvenliği ve gençlik politikalarını kapsayan geniş bir yelpazede sporun rolünü tanımlıyor.

Nilüfer Belediyesi, kentin spor ile bağlarını güçlendirmek amacıyla hazırladığı “Nilüfer Spor Manifestosu”nu, Başkan Şadi Özdemir, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Baran Güneş, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Türkiye Voleybol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Ersin Yılmaz, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları, meclis üyeleri, Nilüfer Belediyespor Kulübü Başkanı Muharrem Or ve iş dünyası temsilcileri, sporcular ve kulüp yöneticilerinin katılımıyla düzenlenen özel bir etkinlikte tanıttı.

“SPOR NİLÜFER’İN TEMEL YAŞAM KÜLTÜRÜDÜR”

Etkinlikte Nilüfer’in spor bakış açısını, vizyonunu ve geleceğe yönelik planlarını içeren “Spor Manifestosu”nu açıklayan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Spor, Nilüfer’in temel yaşam kültürüdür” dedi. Başkan, bu manifestoyla şehrin planlamasından başlayarak gençlik politikalarına, halk sağlığından toplumsal birlikteliğe kadar yaşamın bütün alanlarına yayılan, kapsayıcı ve eşitlikçi bir yaşam kültürü sunduklarını vurguladı.

Manifesto ile seçim sürecindeki “100 Güldüren Projeler” taahhüdünü somutlaştırdıklarını belirten Başkan Şadi Özdemir, sporu toplumun değerlerini ve disiplinini güçlendiren bir unsur olarak gördüklerini belirtti ve Mustafa Kemal Atatürk’ten ilham aldıklarını ifade etti:

“Sporu sadece başarı ve kupa kazanma anlamına getirmiyoruz. Biz sporu, koruyucu ve birleştirici bir araç olarak kabul ediyoruz. Gençler için bir okul, kadınlar için güçlenme yolu, toplum için ise dayanışmadır. Spor yapan genç hayatını zenginleştirir, çocuklar kendilerini yalnız hissetmez. İşte bu yüzden Nilüfer’de sporu bir kamu sorumluluğu olarak görüyoruz.”

Başkan, mahalle spor alanlarından bisiklet yollarına, gençlik ve kadın programlarından engelli bireylere sunulan olanaklara kadar birçok inisiyatifin bu manifestonun parçası olduğunu ekledi. Konuşmasını “Bu daha başlangıç” diyerek noktalayan Başkan, Nilüfer’in sporla gelişen hikayesini birlikte yazmaya devam edeceklerini belirtti.

“BAŞARI TESADÜFEN GELMEZ, İSTİKRARIN SONUCUDUR”

Nilüfer Belediyespor Kulübü’nün Türkiye’nin saygın ve çok branşlı yapılarından biri olduğuna dikkat çeken Kulüp Başkanı Muharrem Or ise elde edilen başarıların planlı çalışma ve sağlam altyapıyla sağlandığını vurguladı.

Konuşmasında Nilüfer’in yetiştirdiği voleybolcu Öykü Saruhan’ın başarı hikayesinde sadece bireysel yetenek değil, doğru zamanda verilen destekler ve sabırla oluşturulan altyapının da etkili olduğunu belirtti. "Başarılarımız kupalarımızla sınırlı değil, çocuklara verdiğimiz umutlarla da varız” dedi.

KATILIMCILARIN FİKİRLERİ ALINDI

Açılış konuşmalarının ardından katılımcıların görüşleri toplandı. "Ortak bir spor kültürü kentin geleceğini nasıl şekillendirir?" sorusu üzerinden yapılan ankette misafirlerin önerileri alındı. Anketin sonuçlarının manifestonun uygulama aşamasında etkili olacağı belirtildi.

Etkinlikte, Nilüfer’de spor kültürüne katkı sağlayan sporcular ve Süperlig’de görev yapan tek kadın baş antrenör İlknur Kurtuluş, Nilüfer Belediyespor Hentbol Başantrenörü Gökhan Durmaz ile Nilüfer Belediyespor Eker Voleybol A Takımı destekçisi Eker Spor Kulübü Başkanı Ece Eker’e "Onur ve Katkı Belgesi” takdim edildi. Türkiye Voleybol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Ersin Yılmaz, milli takım imzalı formayı Nilüfer Belediye Başkanı ve Kulüp Başkanı’na sunarken, Başkanlar da takımlarının imzaladığı formayı Yılmaz’a hediye etti.

NİLÜFER SPOR MANİFESTOSU’NUN ÖZETİ

Nilüfer Spor Manifestosu, belediyelerin geleneksel spor anlayışlarının ötesine geçerek; sporu kent yapısı, gençlik politikaları, toplum sağlığı ve dayanışma ile birlikte ele alan bir strateji sunuyor. Manifesto, sporun sadece rekabete dayalı bir faaliyet olmadığını, hayatı boyu katılımı teşvik eden ve eşitlikçi bir toplumsal araç olduğunu vurguluyor.

“SPOR, HERKES İÇİN YAŞAM HAKKI”

Nilüfer Spor Manifestosu, sporun herkesin erişimine açık olmasını sağlamayı hedefliyor. İşte belgenin temel hedefleri:

Tüm Yaş Grupları için Açık Spor Alanları: Parklar, okullar ve meydanlar gibi günlük yaşam alanlarında sporun doğal olarak yer alması.

Gençlik ve Toplum Odaklı Yaklaşım: Gençler için sadece sportif değil, aynı zamanda sosyal bağlantılar ve öz güven geliştirme fırsatları sağlamak.

Toplumsal Sağlık ve Refah: Sporu hem fiziksel hem de zihinsel sağlığın yanı sıra toplumsal dayanışmanın önemli bir bileşeni olarak sunmak.

Kapsayıcılık ve Fırsat Eşitliği: Dezavantajlı gruplar, kadınlar, yaşlılar ve özel gereksinimli bireyler için eşit katılım olanakları sağlamak.

Manifesto, sporun toplumsal yapının her bireyine yönelik yaşam kalitesini artırarak sosyal bağları güçlendiren eşitlikçi bir araç olduğuna dikkat çekiyor.

TÜRKİYE’DE BİR İLK: STRATEJİK SPOR POLİTİKASI

Genel olarak belediyeler spor tesisleri kurar, kulüpleri destekler ya da gençlik programları yürütür. Ancak Nilüfer’in Spor Manifestosu, bu hizmetlerin ötesine geçerek sporu stratejik bir kamu politikası şeklinde geliştiriyor ve sosyal dönüşüm aracı olarak konumlandırıyor. Bu yaklaşım, Türkiye'de benzersiz bir model oluşturuyor.

Sporun kent yaşamına entegre edilmesi ve herkese ulaşan fırsatlar sunulması, manifestonun en belirgin yanlarından biri. Bu vizyon, yalnızca yarışmaya değil; hayat boyu spor, katılımcı toplumlar ve güçlü nesiller oluşturma perspektifini içeriyor.