2024 Senesi Adalet İstatistiklerinin Değerlendirilmesi
Yazının Giriş Tarihi: 15.04.2025 21:22
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.04.2025 21:35
Adalet Bakanlığı her sene çeşitli istatistikleri içeren bir rapor yayınlıyor. Bu istatistikleri incelemek bize toplum ile ilgili önemli bilgiler veriyor. 2024 senesine ilişkin rapor da yayınlandı. Bu raporda benim dikkatimi çeken bazı istatistikleri sizinle paylaşmak istiyorum.
Cumhuriyet Başsavcılıklarında açılan soruşturma dosyası sayısı, yani suç şüphesi sayısı 2015’te 7 milyon civarındayken, 2024’te 12 milyona yaklaşmış.
Ceza mahkemelerindeki dava dosyası sayısı da son 10 yılda ciddi bir artış eğiliminde. 2015’te 2 buçuk milyon civarında olan dosya sayısı, 2024’te 4 milyona yaklaşmış.
Ceza muhakemesinde bir dosyanın ortalama görülme süreleri ise şu şekilde:
Soruşturma (savcılık) aşaması 154 gün,
Ceza mahkemesi aşaması 228 gün,
Bölge mahkemesi aşaması 226 gün,
Yargıtay aşaması 721 gün,
Toplam 1.329 gün
Son olarak, yaklaşık 300 bin kişilik kapasitesi olan cezaevlerinde, yaklaşık 315 bin kişi bulunmakta.
Cezai soruşturma ve dava dosyalarında son 10 yılda %50’den fazla artış var. Bu artış, nüfus artış oranıyla açıklanamaz. Hatta nüfusa dahil edilmeyen yabancı (göçmen, sığınmacı vs) sayısıyla dahi açıklanamayacak kadar fazla bir artış var. Ekonominin genel hali, enflasyonun son yıllarda bu kadar yüksek olması, gelir dağılımında adaletin bozulmuş olması bu artışta etkili olmuş mudur? Bence kesinlikle olmuştur.
2024 senesi ile 2023 senesini kıyaslayınca;
Dolandırıcılık suçunda %41 oranında artış,
Uyuşturucu kullanma suçunda %33 oranında artış,
Uyuşturucu ticareti suçunda %21 oranında artış,
Sahtecilik suçunda %12 oranında artış,
Kasten yaralama suçunda %12 oranında artış,
Kasten öldürme suçunda %8 oranında artış,
Artan, hatta bir nevi patlama yapan suç tiplerine baktığımızda, suç artışının altında sosyal ve ekonomik bir temelin bulunduğu gerçeği çok açık belli oluyor. Peki başka gerekçeler de var mıdır? Toplumda yerleşen cezasızlık algısı, yargının işini yapmak yerine siyaseti dizayn etmek üzere araç olarak kullanılması bu artışlarda etkili midir? Kuvvetle muhtemel.
Gelelim diğer davalara ve icra takiplerine.
Hukuk mahkemelerindeki dava dosyalarında özellikle 2020’den sonra hızlı bir artış görülmekte. 2015’te 3 buçuk milyon civarında olan dosya sayısı, 2024’te 5 buçuk milyona yaklaşmış.
İdare ve vergi mahkemelerindeki dava dosyası sayısı 2015’te 450 bin civarındayken, 2024’te 700 bine yaklaşmış.
İcra ve iflas dairelerinde bir dosyanın ortalama görülmesi süresi 919 gün. 2015’te 26 milyon civarında olan icra dosyası sayısı, 2024’te 33 milyona yaklaşmış.
Aşırı bir dava ve icra yükü var. Bu kadar fazla sayıda uyuşmazlığın olduğu bir toplumda sosyal barıştan bahsetmek mümkün değil. Arabuluculuk, uzlaştırma gibi alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri ise anca yaraya pansuman oluyor.
Davalar ve icra takipleri çok uzun sürelerde sonuçlanıyor. Bu da adalete ulaşma noktasında, yargısal mekanizmaların bir alternatif olmaktan çıkma tehlikesini barındırıyor.
Evlenme ve doğum oranlarındaki azalışın yanında, bir de boşanma davalarının artış yönünde bir eğilimde olması çok endişe verici. Ülkemiz için hep olumlu bir faktör olarak değerlendirilen “genç nüfus” yakında kaybolacak. İktidarın doğum yardımlarını artırması ise, yine bir başka pansuman niteliğinde.
İstatistiklerin detaylarına bakınca da önemli bilgilere ulaşabiliyoruz, fakat bu yazdığım istatistikler gidişatı anlamaya yeterli.
Nihayetinde tüm bu istatistikler bize çok açık bir mesaj veriyor. Durum vahim ve acil. Bu sorunları ancak toplumsal uzlaşı ile çözebiliriz. Lakin toplum olarak önce bu vehametin ve aciliyetin bir an önce farkına varmamız gerekiyor.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Baturalp Gülenç
2024 Senesi Adalet İstatistiklerinin Değerlendirilmesi
Adalet Bakanlığı her sene çeşitli istatistikleri içeren bir rapor yayınlıyor. Bu istatistikleri incelemek bize toplum ile ilgili önemli bilgiler veriyor. 2024 senesine ilişkin rapor da yayınlandı. Bu raporda benim dikkatimi çeken bazı istatistikleri sizinle paylaşmak istiyorum.
Cumhuriyet Başsavcılıklarında açılan soruşturma dosyası sayısı, yani suç şüphesi sayısı 2015’te 7 milyon civarındayken, 2024’te 12 milyona yaklaşmış.
Ceza mahkemelerindeki dava dosyası sayısı da son 10 yılda ciddi bir artış eğiliminde. 2015’te 2 buçuk milyon civarında olan dosya sayısı, 2024’te 4 milyona yaklaşmış.
Ceza muhakemesinde bir dosyanın ortalama görülme süreleri ise şu şekilde:
Soruşturma (savcılık) aşaması 154 gün,
Ceza mahkemesi aşaması 228 gün,
Bölge mahkemesi aşaması 226 gün,
Yargıtay aşaması 721 gün,
Toplam 1.329 gün
Son olarak, yaklaşık 300 bin kişilik kapasitesi olan cezaevlerinde, yaklaşık 315 bin kişi bulunmakta.
Cezai soruşturma ve dava dosyalarında son 10 yılda %50’den fazla artış var. Bu artış, nüfus artış oranıyla açıklanamaz. Hatta nüfusa dahil edilmeyen yabancı (göçmen, sığınmacı vs) sayısıyla dahi açıklanamayacak kadar fazla bir artış var. Ekonominin genel hali, enflasyonun son yıllarda bu kadar yüksek olması, gelir dağılımında adaletin bozulmuş olması bu artışta etkili olmuş mudur? Bence kesinlikle olmuştur.
2024 senesi ile 2023 senesini kıyaslayınca;
Dolandırıcılık suçunda %41 oranında artış,
Uyuşturucu kullanma suçunda %33 oranında artış,
Uyuşturucu ticareti suçunda %21 oranında artış,
Sahtecilik suçunda %12 oranında artış,
Kasten yaralama suçunda %12 oranında artış,
Kasten öldürme suçunda %8 oranında artış,
Artan, hatta bir nevi patlama yapan suç tiplerine baktığımızda, suç artışının altında sosyal ve ekonomik bir temelin bulunduğu gerçeği çok açık belli oluyor. Peki başka gerekçeler de var mıdır? Toplumda yerleşen cezasızlık algısı, yargının işini yapmak yerine siyaseti dizayn etmek üzere araç olarak kullanılması bu artışlarda etkili midir? Kuvvetle muhtemel.
Gelelim diğer davalara ve icra takiplerine.
Hukuk mahkemelerindeki dava dosyalarında özellikle 2020’den sonra hızlı bir artış görülmekte. 2015’te 3 buçuk milyon civarında olan dosya sayısı, 2024’te 5 buçuk milyona yaklaşmış.
İdare ve vergi mahkemelerindeki dava dosyası sayısı 2015’te 450 bin civarındayken, 2024’te 700 bine yaklaşmış.
2024 senesi ile 2023 senesini kıyaslayınca;
Boşanma davalarında %11 artış,
Alacak davalarında %26 oranında artış,
İtirazın iptali (icra takibine yapılan) davalarında %23 oranında artış,
Tazminat davalarında %40 oranında artış var.
İcra ve iflas dairelerinde bir dosyanın ortalama görülmesi süresi 919 gün. 2015’te 26 milyon civarında olan icra dosyası sayısı, 2024’te 33 milyona yaklaşmış.
Aşırı bir dava ve icra yükü var. Bu kadar fazla sayıda uyuşmazlığın olduğu bir toplumda sosyal barıştan bahsetmek mümkün değil. Arabuluculuk, uzlaştırma gibi alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri ise anca yaraya pansuman oluyor.
Davalar ve icra takipleri çok uzun sürelerde sonuçlanıyor. Bu da adalete ulaşma noktasında, yargısal mekanizmaların bir alternatif olmaktan çıkma tehlikesini barındırıyor.
Evlenme ve doğum oranlarındaki azalışın yanında, bir de boşanma davalarının artış yönünde bir eğilimde olması çok endişe verici. Ülkemiz için hep olumlu bir faktör olarak değerlendirilen “genç nüfus” yakında kaybolacak. İktidarın doğum yardımlarını artırması ise, yine bir başka pansuman niteliğinde.
İstatistiklerin detaylarına bakınca da önemli bilgilere ulaşabiliyoruz, fakat bu yazdığım istatistikler gidişatı anlamaya yeterli.
Nihayetinde tüm bu istatistikler bize çok açık bir mesaj veriyor. Durum vahim ve acil. Bu sorunları ancak toplumsal uzlaşı ile çözebiliriz. Lakin toplum olarak önce bu vehametin ve aciliyetin bir an önce farkına varmamız gerekiyor.