Hava Durumu

#Tbmm

Haberin Analizi - Tbmm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tbmm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İstanbul depreminde yaşanan iletişim krizi TBMM'de Haber

İstanbul depreminde yaşanan iletişim krizi TBMM'de

ANKARA (İGFA) - CHP İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle İstanbul depreminde yaşanan iletişim krizine ilişkin soruları TBMM Başkanlığı'na sundu. Milletvekili Özdemir, deprem sonrası binlerce vatandaşın yakınlarına ulaşamadığını, acil yardım çağrılarının kesintiye uğradığını ve bilgi akışında ciddi aksamalar yaşandığını belirtti. Türkiye’nin en büyük GSM operatörlerinin Türkiye Varlık Fonu'na devredilmiş olmasına rağmen afetlere hazırlıksız olduklarının ortaya çıktığını vurgulayan Özdemir, “Bu yapısal güce rağmen iletişimin neden sağlanamadığı kamuoyunun haklı olarak sorguladığı bir durumdur” ifadelerini kullandı. "Afet anlarında iletişim sadece teknolojik değil, kamusal bir sorumluluktur" diyen Milletvekili Özdemir, “Vatandaşlarımızın can güvenliği ve bilgiye erişim hakkı korunmalıdır” diyerek, bakanlıktan konuyla ilgili kapsamlı ve tatmin edici bir açıklama beklediklerini kaydetti. Milletvekili Özdemir'in Bakanlığa yönelttiği soruları şöyle: İstanbul’daki son deprem sonrası GSM operatörleri ne kadar süreyle hizmet kesintisine uğramıştır? Bu kesintinin nedeni nedir? Deprem gibi olağanüstü durumlar için GSM operatörlerine tahsis edilmiş yedek bant genişliği veya acil durum iletişim altyapısı mevcut mudur? Mevcutsa neden devreye alınmamıştır? Türkiye Varlık Fonu’na devredilen GSM operatörlerinin son beş yılda afetlere hazırlık amacıyla yaptığı altyapı yatırımları nelerdir? Bakanlık tarafından afet anlarında iletişim kesintilerine karşı yürütülen veya planlanan çalışmalar nelerdir? Türkiye’nin deprem kuşağında bulunan büyükşehirlerinde neden bir iletişim altyapısı seferberliği başlatılmamaktadır? Deprem sonrası yaşanan iletişim sorunları nedeniyle GSM operatörlerine herhangi bir idari yaptırım uygulanmış mıdır? Uygulandıysa detayları nelerdir? Baz istasyonları altyapı yatırımlarının ortak yapılmasının önündeki engeller nelerdir? Bu yönde bir düzenleme planlanmakta mıdır?

İklim Kanunu teklifine vekillerden eleştiri! Haber

İklim Kanunu teklifine vekillerden eleştiri!

ANKARA (İGFA) - CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, DEM Parti İzmir Milletvekilleri Burcugül Çubuk ve İbrahim Akın, EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, İklim Adaleti Koalisyonu ile birlikte TBMM’de düzenlediği ortak basın toplantısında Meclis’te görüşmeleri süren İklim Kanunu teklifine tepki gösterdi. Söz konusu teklifin “iklim kriziyle mücadele” iddiasının aksine, sermayenin çıkarlarına hizmet eden bir ticaret sözleşmesi olduğu kaydeden Milletvekili Sarıbal, “Eğer bir kanun kömür, petrol ve doğalgazı sonlandırmayı hedeflemiyorsa; o, iklim kanunu değil, sermaye dostu bir ticaret sözleşmesidir” dedi. İklim değişikliği ile mücadele adına hazırlanan teklifin, ekolojik felaketi kalıcı hale getirecek bir şirket sözleşmesi olduğunu vurgulayan Sarıbal, “Doğa, insanlık, bilim… Hepsi bir kenara itilmiş, sadece sermaye ve çıkarlar masaya konulmuştur. Bu kanun, Ekokırımı ödüllendirirken, doğayı korumaya çalışanları dışlıyor! Bundan önce ne söyledik? Bu kanun, iklim değişikliğini çözme niyeti taşımıyor! Çünkü bu kanun, fosil yakıtları terk etmeyi planlamıyor. Yani, kömür, petrol ve gaz kullanımını bitirme hedefi yok! Buna dair bir hedef koymak yerine, karbon yakalama gibi henüz gerçekliği kanıtlanmamış teknolojilere bel bağlıyor. Sera gazı emisyonlarını azaltmayı taahhüt etmeyen bir kanun, iklim krizine çözüm getirmez” diye konuştu. Emisyon ticaret sisteminin emisyon azaltımına hizmet etmeyeceğini vurgulayan Sarıbal, “Sera gazı emisyonlarını azaltmayı hedeflemeyen, düşük karbon fiyatlarına dayalı bir ETS, emisyonları sadece ticaret aracına dönüştürür. Teklif, fidan dikmek gibi sembolik uygulamalarla, gerçek emisyon azaltımı yerine bedel ödemekten kaçma yolunu açıyor. Ağaçları, ormanları katlet, sonra fidan dik gibi göstermelik uygulamalarla masumlaştırdıkları bu kanun, geleceğe ihanettir" dedi.

CHP'li Sarıbal: Hukuksuzluğun bedeli ağır ödeniyor Haber

CHP'li Sarıbal: Hukuksuzluğun bedeli ağır ödeniyor

CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin denetimsizliğin, adaletsizliğin ve hukuksuzluğun bedelini ağır ödemeye devam ettiğini söyledi. Sarıbal, Uludağ'daki otel yangını ve Bakan Yerlikaya'nın son gözaltı açıklamalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. BURSA (İGFA) - Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin denetimi sonrası turizm işletme belgesi iptal edilen ve tahsis süresi sona erdiği için kapatılan Kervansaray Otel’de çıkan yangında hayatını kaybeden Türkiye Kayak ve Snowboard Öğretmenleri Derneği Başkanı Yahya Usta ve Dünya Alp Disiplini Şampiyonu Berkin Usta’nın ailesine baş sağlığı ve sabır dileyen CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, bu yangının denetimlerin ve Uludağ’daki yetki paylaşımının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini söyledi. Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 78 kişinin yaşamını yitirdiği Grand Kartal Otel ile ilgili çıkan gözaltı ve tutuklama kararları, yangına dair İstanbul Teknik Üniversitesi’nden uzmanların hazırladığı bilirkişi heyeti raporunun Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulmasının ardından geldiğini ifade eden Sarıbal, "Aynı raporda otelin denetimini özensiz ve eksik yapan Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bolu İl Özel İdaresi ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile yangın önlemi açısından eksiklikleri tespit edip gereğini yapmayan Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü yetkililerinin birinci derecede etkili olduğu belirtildi. 78 canımızı kaybettiğimiz Bolu Kartalkaya yangınında sorumluluğu bilirkişi raporlarıyla da kesinleşen Kültür ve Turizm Bakanlığı aynı sorumsuzluğun başka bir yerde, başka bir faciaya yol açmasını mı bekliyor?” diye sordu. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın açıklamalarına göre son yapılan eylemler sonrası bin 879 kişinin gözaltına alındığını, bunların 260’ının tutuklandığını hatırlatan Sarıbal, Türkiye’nin bir açık hava hapishanesine dönüştüğünü vurguladı, cezaevlerindeki yaşam koşullarının insanlık dışı bir hal aldığını belirtti. Bursa E Tipi Cezaevi, Marmara Ceza ve İnfaz Kurumu ile Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde yaptığı ziyaretlerde gündeme gelen koşulları anlatan Sarıbal, “Mahkumlar vardiyalı uyumak zorunda kalıyor.Ranzalar yetersiz, birçok mahkum yer yatağında kalıyor.Tuvalet sırası saatler sürüyor.Kadın mahpuslar hijyen malzemelerine ulaşamıyor. Türkiye’deki cezaevlerinin kapasitesi 299 bin kişi olmasına rağmen 384 bin kişi tutuluyor. Yani kapasitenin %28 üzerinde mahpus var. 84 bin kişi, insanlık dışı koşullarda yaşıyor. İçeride de dışarıda da insanca yaşam hakkını gasp ettiniz, yatacak yeriniz yok! Bu ülkenin cezaevlerine sığdırmaya çalıştığınız halk korkmayacak” diyerek mücadele çağrısı yaptı.

CHP'li Sarıgül'den 'sokak çağrısı' tespiti Haber

CHP'li Sarıgül'den 'sokak çağrısı' tespiti

CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Saraçhane'deki gösterilerdeki hakaretlere tepki gösterirken, CHP'nin halkı sokağa çağırmadığını savundu ve ekledi: "Halk, CHP'yi sokağa çağırdı. Halkın partisi olan CHP de halkın çağrısına uymak zorundadır" ANKARA (İGFA) - CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Saraçhane'de düzenlenen izinsiz gösteriler sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, merhum annesine ve ailesine yapılan hakaretlere tepki gösteren Sarıgül, "Sayın Cumhurbaşkanımızın merhum annesine yönelik sözleri söyleyenleri kınıyorum, lanetliyorum. Bu, Türk halkının yapacağı, kabul edeceği bir olay asla değildir. Halkımızın değerleri kutsaldır, halkımızın kutsal değerleri vardır. Yurttaşlarımızın kırmızı çizgileri vardır. Yurttaşlarımız bu kırmızı çizgileri çiğneyenleri asla affetmez. Sayın Cumhurbaşkanımızın annesi hepimizin annesidir." ifadesini kullandı. "CHP SOKAĞA ÇAĞIRMADI! HALKIN ÇAĞRISINA UYULDU!" Türkiye'de son 6 gündür olağanüstü olaylar yaşandığını, sokaklarda hem muhalefete hem de iktidara mesaj verildiğini söyleyen Sarıgül, sokağın sesini dinlemenin, devleti yönetenlerin görevi olduğunu belirterek, CHP'nin, halkı sokağa çağırmadığını savundu. Sarıgül, "Halk, vatandaşlarımız, CHP'yi sokağa çağırdı. CHP halkın partisidir, halkın partisi de her zaman halkın yanındadır. Halkın çağrısına uymak zorundadır." diye konuştu.

İkramiyelerin yasalaşma süreci bu hafta da devam edecek Haber

İkramiyelerin yasalaşma süreci bu hafta da devam edecek

Haftalık çalışmasına 25 Mart Salı günü itibariyle başlayacak olan TBMM Genel Kurulu, emekli bayram ikramiyesinin 4 bin liraya yükseltilmesine yönelik düzenlemeyi de içeren kanun teklifini bu hafta netleştirmesi bekleniyor. ANKARA (İGFA) - Haftalık çalışmasına 25 Mart Salı günü başlayacak Genel Kurul, emekli bayram ikramiyesinin yükseltilmesi ile doğum yardımına ilişkin düzenlemeleri de içeren Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni ele alacak. Teklife göre, emekli bayram ikramiyesi 4 bin liraya yükseltilecek. Karayolları Taşıma Kanunu'nda yapılacak değişiklikle, biletsiz yolcu taşıyanlar ile sözleşmesiz taşımacılık yapanlara 8 bin 500 liradan 85 bin liraya, yetki belgesi almadan acente ve taşıma işleri komisyonculuğu yapanlara 25 bin liradan 250 bin liraya kadar idari para cezası uygulanacak. TBMM'nin resmi internet sitesinde yer alan gündeme göre, Türk vatandaşlarına, 1 Ocak 2025 ve sonrasında doğan çocukları için başvuru yapılması ve Türkiye'de ikamet ediyor olmaları koşuluyla tek seferlik veya çocuk 5 yaşını tamamlayana kadar aylık olarak doğum yardımı yapılacak. Doğum yardımı yapılacak çocuk sayısı, her bir çocuk için yapılacak yardım miktarı Cumhurbaşkanı'nca belirlenecek. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü personeline, Türkiye'deki sivil havalimanlarında gerçekleşen giden uçak trafiği sayısının memur aylık katsayısının yüzde 40'ı ile çarpımı sonucu bulunacak miktar "DHMİ performans primi" olarak ödenecek. Bu kapsamda Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) personeline de ödeme yapılacak. KOMİSYONLARIN GÜNDEMİNDE NE VAR? Yapay Zeka Araştırma Komisyonunda, Milli Eğitim Bakanlığı, Prof. Dr. Veysel Bozkurt, Prof. Dr. Aras Bozkurt ile Sebit Eğitim ve Bilgi Teknolojileri AŞ sunum yapacak. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nda, "Dijital platformlarda çocuklara yönelik tehlikeler" konusunda milletvekillerini bilgilendirecek.

Siber Güvenlik Kanunu 'Resmi'leşti! Haber

Siber Güvenlik Kanunu 'Resmi'leşti!

TBMM Genel Kurulunda 12 Mart'ta kabul edilerek yasalaşan Siber Güvenlik Kanunu, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Siber tehditlere karşı etkin mücadele sağlanacak kanunla birlikte Siber Güvenlik Kurulu da oluşturulacak. ANKARA (İGFA) - TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaşan Siber Güvenlik Kanunu, bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Kanunla birlikte, Türkiye Cumhuriyeti'nin siber uzaydaki milli gücünü meydana getiren bütün unsurlarına karşı içten ve dıştan yöneltilen mevcut ve muhtemel tehditlerin tespit ve bertaraf edilmesi, siber olayların muhtemel etkilerini azaltmaya yönelik esasların belirlenmesi, kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği bulunmayan kuruluşların siber saldırılara karşı korunmasına yönelik gerekli düzenlemelerin yapılması, ülkenin siber güvenliğini güçlendirmek için strateji ve politikaların belirlenmesi ile Siber Güvenlik Kurulunun kurulmasına ilişkin esaslar düzenleniyor, kanunun kapsamına ilişkin genel çerçeveler belirlendi. Kanunda; "Barındırma", "Başkan", "Başkanlık", "Bilişim sistemleri", "Kritik altyapı", "Kritik kamu hizmeti", "Siber güvenlik", "Siber olay", "Siber saldırı", "Siber tehdit", "Siber tehdit istihbaratı", "Siber uzay", "SOME", "Varlık" ve "Zafiyet"in tanımları yapılıyor, siber güvenliğin sağlanmasındaki temel ilkeler de belirleniyor. Buna göre, siber güvenlik, milli güvenliğin ayrılmaz bir parçası olacak. Kritik altyapı ve bilişim sistemlerinin korunması ile güvenli bir siber uzay oluşturulması temel hedef olacak. Siber Güvenlik Kurulunun kimlerden oluşacağının da belirlendiği kanunda; kurulun Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Adalet Bakanı, Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı, Savunma Sanayii Başkanı ve Siber Güvenlik Başkanı'ndan oluşacağı bildirildi. CEZAİ HÜKÜMLER VE İDARİ PARA CEZALARININ UYGULANMASI     Kamu kurum ve kuruluşları hariç olmak üzere Kanunla yetkilendirilen mercilerin ve denetim görevlilerinin görev ve yetkileri kapsamında istedikleri bilgi, belge, yazılım, veri ve donanımı vermeyenler veya bunların alınmasına engel olanlar 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 500 günden 1500 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.     Kanun uyarınca alınması gerekli onay, yetki veya izinleri almaksızın faaliyet yürütenler 2 yıldan 4 yıla kadar hapis ve 1000 günden 2 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.     Sır saklama yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere 4 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası verilecek.     Siber uzayda veri sızıntısı nedeniyle daha önce yer alan kişisel veya kritik kamu hizmeti kapsamına giren kurumsal verileri, kişilerin veya kurumların izni olmaksızın ücretli veya ücretsiz şekilde erişime açan, paylaşan veya satışa çıkaranlara 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.     Siber uzayda veri sızıntısı olmadığını bildiği halde halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak ya da kurumları veya şahısları hedef göstermek amacıyla siber güvenlikle ilgili veri sızıntısı olduğuna yönelik gerçeğe aykırı içerik oluşturanlara veya bu maksatla bu içerikleri yayanlara 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.     Türkiye Cumhuriyeti'nin siber uzaydaki milli gücünü meydana getiren unsurlarına yönelik siber saldırı gerçekleştiren veya bu saldırı neticesinde elde ettiği her türlü veriyi siber uzayda bulunduranlara, daha ağır bir cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde 8 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilecek. Bu saldırı neticesinde elde ettiği her türlü veriyi siber uzayda yayan, başka bir yere gönderen veya satışa çıkaranlara 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilecek.     Bu cezalar, suçun kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde 3'te bir oranında, birden fazla kişi tarafından işlenmesi halinde yarı oranında ve bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde yarısından 2 katına kadar artırılacak.     Başkanlıkta görev yapanlara ilişkin yasak hükümlerine aykırı davrananlara 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.     Kanundan kaynaklanan görev ve yetkilerini kötüye kullanan veya kritik altyapıların siber saldırılara karşı korunması kapsamında görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle veri ihlali yaşanmasına sebebiyet verenlere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek.     Bilişim sistemleri kullanmak suretiyle hizmet sunan, veri toplayan, işleyen ve benzeri faaliyet yürütenlerin, siber güvenliğe yönelik olarak milli güvenlik, kamu düzeni veya kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesi amacıyla mevzuatın öngördüğü tedbirleri almak, hizmet sundukları alanda tespit ettikleri zafiyet veya siber olayları gecikmeksizin Başkanlığa bildirmeyenler ile kamu kurumları ve kuruluşları ile kritik altyapılarda kullanılacak siber güvenlik ürün, sistem ve hizmetleri Başkanlık tarafından yetkilendirilen ve belgelendirilen siber güvenlik uzmanları ve şirketlerden tedarik etmeyenlere 1 milyon liradan 10 milyon liraya kadar para cezası verilecek. Söz konusu kanunun detaylarına ulaşmak için tıklayabilirsiniz

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.