Haberin analizi

İnternet Gazeteciliğinin yaygınlaştığı Türkiye’de, sosyal medya önlenemez bir güç ve etkileşim ortamı olarak karşımıza çıkıyor. Vatandaşların haberlerin analizi noktasında ana haber kaynağı ötesinde sosyal medya ve diğer algoritmalar eşliğinde dejenere edildiği bir süreç yaşıyoruz. Bursa Vali Yardımcısı Salih Altun’un deyimi ile “günümüzde dezenformasyon, toplumda yüzlerce yıldır var olan dedikodunun dijitalleşmiş şekli…”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Bursa Bölge Müdürlüğü tarafından önceki gün düzenlenen etkinlik kapsamında önemli veriler ve bilgilendirmeler eğitimcilere sunuldu. Tüm bu bilgilendirmeler ve bilinçlendirmeler ötesine geçerek haberlerin analizi ve toplumun algı ile nasıl yönetildiği ve yönetilmediği süreçlerini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bursa gibi büyük şehirlerde yerel yönetimlerin iktidarın elinden çıkarak, muhalefetin yerelde iktidar olmasının en önemli sebeplerinden birisi toplumsal bilinçlenmedir diyebiliriz. Toplum; kendisinden uzaklaşan, kendisi ile arasına mesafeler koyan ve ulaşamadığı siyasetçiler ile siyasi partilere güvenmiyor ve onlardan kopuyor! Gelinen noktada Bursa’da son dönemde gözlerden kaybolan bu kavramlar neticesinde Cumhur İttifakı ağır bir yıkım ile yüzleşti, oy kaybı artarak devam ediyor…

Bugüne dair ifade ettiğim birçok yazımda olduğu gibi normal şartlarda Bursa’da en az 4-5 Milletvekili çıkarması gereken Milliyetçi Hareket Partisi maalesef kendisini topluma ve kente doğru kanallar ve söylemler ile net bir şekilde aktaramadığı için var olan oy potansiyelini bir türlü sandıkta sonuçlandıramıyor. Bursa’nın kalbi Osmangazi’de uzun dönemdir kayıp bir Milliyetçi Hareket Partisi ile yüzleşmememizin ana sebebi sadece ilçe yöneticileri mi? Elbette hayır! Belediye Meclis Üyelerinin son dönemde sahadan çekilmesi ve toplumsal sorunlar ile ve esnaf ile buluşmalar gerçekleştirmek yerine adeta Adalet ve Kalkınma Partisi ile eş güdümlü çalışıyor algısı yaratması MHP’nin Bursa’da ciddi anlamda güç kaybetmesine neden oldu. Milliyetçi Hareket Partisi Bursa İl Başkanı Muhammet Tekin’in var gücü ile tam saha hücuma kalktığı bir dönemde maalesef belediye meclis üyeleri, siyasi dengeleri MHP aleyhine bozacak girişimleri ile MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman içinde önemli sorunlar oluşturacak bir yokluk gösteriyorlar. Bursa’nın kalbi Osmangazi’de son bir yıldır çözümün adresi olamayan Cumhur İttifakı’nın,Cumhuriyet Halk Partisi’ni bir çocuk mızmızlanmasında eleştirmesini toplumun kabul etmediğini ifade etmek gerekiyor. Hal böyleyken olası bir erken seçimde Milliyetçi Hareket Partisi Bursa’da kaç Milletvekili çıkarır sorusunu MHP’ye gönül vermiş esnaflara, iş insanlarına ve muhtarlara sormaktan başka bir yol kalmıyor…

Milliyetçi Hareket Partisi ile ilgili öz eleştirimiz aslında Dünya’nın genelinde var olan “sağ siyasi akım” gerçekliğinin bir türlü Türkiye’de ve Bursa’nın merkez ve uzak ilçelerinde varlık gösterememesinden kaynaklanıyor diyebiliriz. Fransa, İngiltere, Almanya gibi ülkeler siyasi anlamda hızla öz kodlarına dönerken Türkiye’de, MHP neden yıllardır iktidar olamıyor? MHP, Bursa gibi bir şehirde neden Cumhur İttifakı üyesi olarak aday göstermedi? Yenişehir ve Karacabey’den AK Parti’ye geçen İYİ Partililer konusunda MHP seçmeni ve MHP’yi yönetenlerin görüşleri nelerdir? İşte bu sorulara verilecek samimi cevaplar aslında Osmanlı’nın ve Türk İslam coğrafyasının kalbi Osmangazi ve Bursa’nın neden kaybedildiğinin de temel cevapları olacaktır diyebiliriz.

Elbette Cumhur İttifakı’nın sahada en güçlü kitleye sahip olan partneri olan Milliyetçi Hareket Partisi Meclis Üyelerini sahadan olmadıklarından ötürü eleştirirken, Adalet ve Kalkınma Partisi Belediye Meclis Üyelerinin de saha da vatandaşlar ile hemhal olmadıklarını belirtmek isterim. İster kabul edin, ister kabul etmeyin ama Osmangazi, Yıldırım, İnegöl, Orhangazi gibi ilçelerde Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Meclis Üyeleri mahalleleri cadde, sokak, esnaf ve ev ayrımı yapmadan tarıyor. Bir dönemin Milli Görüş çalışmalarını andıran bu hamleler Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkan Özgür Özel ile iktidara yürüme azminin de Bursa’daki en temel göstergelerinden diyebiliriz.

Haberin Analizi diyerek başladığımız ilkyazımızda özel bir davet ile bundan sonra belli takvim aralıklarında sizlerleburada buluşacağız. Bursa medyasında yer alan haberleri analiz ettiğimizde siyasi anlamda öne çıkan ve geriye çıkan siyasi partiler, siyasi yöneticiler, milletvekilleri ve daha fazlası apaçık ortaya çıkıyor. Bu nedenle daha fazla basın ve halkla ilişkilerin önemsendiği bir siyasi sürece Bursa’nın ve Bursa’daki siyasilerin ihtiyacı var diyebiliriz.

Dünya’nın dört bir yanda ayrıştığı bir dönemde tıpkı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği gibi “birlik ve beraberlik içerisinde sorunların çözümü için buluşmak” mecburiyetimiz olduğunu hatırlatmak isterim.Dünya’nın yeni bir küresel savaş alıştırması yaptığı Hindistan - Pakistan gerginliğinde Türkiye’de ki vatandaşların Gazze halkından daha iyi bir durumda olabilmeleri için “devlet ve millet” bütünlüğünde tek yürek ve tek yumruk olmalarında fayda var. Siyaset anlamında baktığımızda Türkiye’dekurulduğu günden bugüne varlığını sürdüren tek siyasi parti Cumhuriyet Halk Partisi olurken, merkez sağ anlamında ülkenin bekasını güvence altında tutan ana partide Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Bu sebeple Milliyetçi Hareket Partisi’nin yaklaşan erken seçim sürecinde artık AK Parti’li gibi değil, Milliyetçi siyasi saha davranışları ile sokakları, caddeleri, esnafları sahiplenmesi hem kent hem ülke menfaatlerinedir. Yoksa zaten sokakta adı bilinmeyen Belediye Meclis Üyelerinin varlık ve yokluklarının bulundukları hiçbir siyasi partiye artı ve eksisi yoktur diyerek hepinizi Bursaspor için Bursa için Türkiye için tek yürek olmaya davet ediyorum. Belediye Meclis Üyelerine de bir dipnot olarak; eleştirilmek iyi bir şeydir. Kızarak siyaset yapılmaz, öfke ile siyasetçi olunmaz diye bir hatırlatmada yapmak isterim.

Unutmayınız; Bursa, Türkiye’nin Türkiye ise İslam coğrafyasının mihenk taşıdır. Bu sebeple daha fazla kenetlenerek, fikirleri tartışıp toplumu tartışmalara sürüklemeden bir ve beraber olmalıyız. Aksi halde varlığımızın hiçbir sebebi ve anlamı kalmaz değerli okurlarım…